Soğan, ülkemizde üretim ve tüketim açısından yüksek oranlara sahip bitkilerden bir tanesidir. Özellikle mutfak kültürümüzde ayrı bir yeri vardır. Besin değeri açısından zengin oluşunun yanı sıra yemeklere verdiği tat ile de pek çok yemeğin yapımında soğan kullanılıyor. Ülkemizde soğan üretimi hemen hemen bölgede yapılmaktadır. Çok seçici bir iklim isteğine sahip olmadığı için sıcaklık değeri aşırı düşük olmayan her bölgede soğan üretimi yapılır. Soğan yetiştiriciliği için uygun olmayan bölge Doğu Anadolu Bölgesi’dir.
Yaygın olarak üretiminin yapıldığı bölgelerin başında Akdeniz Bölgesi gelir. Daha sonra İç Anadolu Bölgesi, Orta Karadeniz Bölgesi ve Marmara Bölgesi, soğan üretiminde ön plana çıkan bölgeler arasında yerini alıyor. Soğan bitkisi düşük sıcaklık değerlerine belli oranda direnç gösterebilir. -8 ila –10 derecelik sıcaklıklara karşı dayanıklılık gösterebilir. Ancak daha düşük sıcaklıklar soğan bitkisi için zarar verici olabilir. Aynı zamanda toprak seçimi konusunda da seçici bir yapıya sahip değildir. Besin değeri yüksek her toprakta soğan üretimi yapılabilir. Ancak şu hususa da dikkat edebilirsiniz. Eğer üretim amacınız ticari ise en iyi yetiştiği toprağın kumlu tınlı toprak olduğunu da bilmenizi tavsiye edebiliriz. Genel olarak soğandan ve yetiştirildiği bölge hakkında bilgi verdiğimize göre bakım işlemlerine geçebiliriz.
Soğan Yetiştiriciliğinde Gübreleme İşlemi
Soğan yetiştiriciliği yaparken dikkat etmeniz gereken noktalardan bir gübreleme işlemidir. Gübreleme işlemi genel olarak tüm tarımsal üretim sürecinde kullanılan ve ihtiyaç duyulan bir bakım işlemidir. Gübreleme işlemi yapmadan önce toprak analizi yapmanız daha verimli bir üretim süreci geçirmenize yardımcı olacaktır. Bu sebeple öncelikle üretim yapacağınız araziye toprak analizi yaptırmanız tavsiye ederiz.
Soğan için önerilen gübreleme ölçütü dekar başına her biri 15 kg olacak şekilde saf fosfor, saf azot ve saf potasyum gübrelerini uygulayabilirsiniz. Ancak bu gübreleri aynı zamanda uygulamamalısınız. Örneğin ekim döneminde taban gübresi olarak saf fosforun tamamını diğer gübrelerin 1/3’lük kısmını kullanabilirsiniz. Geriye kalan gübrenin yarısını ekim işleminde 1 ay sonra, geri kalanını da soğan baş oluşturmaya başladığında uygulayabilirsiniz. Soğan üretiminde azot gübresinin kullanılması meyvenin iriliğini önemli ölçüde etkilese de gübrenin fazla kullanılması meyve içlerinin kof olmasına sebep olur. Bu nedenle kullandığınız gübre miktarına dikkat edin.
Soğan Yetiştiriciliğinde Sulama İşlemi
Sulama işlemi, soğan yetiştiriciliğinde yağış miktarına göre farklılık gösterebilir. Ancak genel olarak su isteği fazla olan bir bitki değildir. Bu nedenle sulama işlemi soğan yetiştiriciliği için önem derecesi çok yüksek değildir. Soğan bitkisi en çok vegetasyon döneminde suya ihtiyaç duyar. Bu dönemde yağışlar etkili ve yeterli ise sulama yapılmasına gerek yoktur. Yağış oranı yeterli değilse sulama yapılması gerekir. Üretim süreci boyunca 2 kez sulama yapılması soğan bitkisi için yeterlidir.
Soğan yetiştiriciliğinde tavsiye edilen sulama yöntemi, yağmurlama sulama yöntemidir. Soğanın baş kısmı olgunlaşmaya başladığında sulama işlemi yapılmamaya özen gösterin. Fazla sulama yapılması durumunda suya bağlı olarak mantar hastalıkları oluşabilir. Bu da üretim sürecini olumsuz şekilde etkiler. Bu nedenle sulama işlemini ölçülü ve tavsiye edilen zamanlarda yapmaya özen gösterin.
Soğan Yetiştiriciliğinde Çapalama İşlemi
Çapalama işlemi, yabancı otlarla mücadele kapsamında yapılan önemli bir işlemdir. Üretim sürecinde ürünün büyümesi gelişmesini etkileyen, topraktaki besin değerini emen yabancı otlar müdahale edilmediği takdirde daha fazla büyüyerek üretilen bitkinin önüne geçer. Yabancı otlarla mücadelede kullanılan yöntemlerden biri çapalama yöntemidir.
Soğan yetiştirirken çapalama işleminin mutlaka yapılması gerekir. Soğan üretimi boyunca yaklaşık 3 ya da 4 defa çapalama işlemi yapılması gerekebilir. İlk çapalama işlemini soğan bitkisi 10 –15 cm boyutuna geldiğinde yapabilirsiniz. Daha sonra süreçlerde çapalama işlemini tekrarlamanız gerekebilir. Çünkü çapalama işlemi hem yabancı otlarla mücadele edilmesini sağlarken aynı zamanda toprağın havalandırılmasına da yardımcı olur.
Soğan Yetiştiriciliğinde Hasat İşlemi
Hasat işlemi her üretim sürecinin nihai sonucunda yapılan işlemlerin tamamıdır. Her üretim süreci hasat işlem ile son bulur. Hasat süreci ve yapım aşaması bitkiden bitkiye göre değişiklik gösterir. Hangi ürünün yetiştiriciliğini yapıyorsanız ona uygun bir hasat yöntemi izlemeniz gerekir. Yanlış yapılan hasat işlemi ürünün kalitesini düşürür, satışını etkiler. Bu nedenle ürettiğiniz ürünün nasıl hasat edildiğini bilmeniz gerekir.
Soğan hasat işlemi iki şekilde gerçekleşir. Kuru soğan hasadı ve taze soğan hasadı olarak ifade edebiliriz. Kuru soğan ve taze soğan ürün olarak farklı formatlarda olduğu için hasat zamanı ve şekli de farklılaşıyor. Her iki hasat işlemini da ayrı şekilde ele alalım.
Öncelikle taze soğan hasadı nasıl yapılır, bunu öğrenelim. Taze soğanın baş kısmının fazla büyümesi beklenmeden 1 – 2 cm kadar olduğunda hasat işlemi gerçekleşir. Taze soğanı topraktan çıkartıp, soğanın üst katmanını soyduktan sonra kök kısmı yıkanır. Sonra da demetlenerek satışa hazır hale getirilir.
Kuru soğan hasadı ise taze soğana göre daha uzun sürece sahiptir. Baş kısımlarının yeteri kadar kuruması için hasat sürecinden yaklaşık 1 – 1.5 ay öncesinden sulama işleminin yapılmaması gerekir. Soğan bitkisi sararmaya başladığında gövde kısmından kırılarak yatırılmalıdır. Bu işlemden 15-20 gün sonra kırılan yapraklar tamamen kurur. Bu artık baş kısımların topraktan çıkarma zamanının geldiği anlamına gelir. Topraktan çıkarma işlemini elle ya da çapa kullanarak yapabilirsiniz. Topraktan çıkartılan soğanlar 5-10 kadar toprak üzerinde günletilerek iyice kurumaları sağlanır. Son olarak kuruyan sapları koparılarak son halini alır ve tüketime hazır hale gelir.