Özet :
İnsanoğlunun göçebe hayattan yerleşik hayata geçmesiyle beraber ortaya çıkan tarımsal faaliyetler geçmişten günümüze kadar geliştirilerek daha pratik bir hale gelmiştir. Bu gelişmeler sayesinde tarımsal alanda verimi arttırmak amacıyla daha fazla verim daha çok gelir düşüncesi benimsenmiştir. 1998 yılında ortaya çıkan GDO’lu ürünler, tarımsal üretimi tam 6 kat arttırmıştır. Tabi bu artış ile beraber bir takım problemleri de yanında getirmiştir…
Türkiye’de GDO
GDO’lu besin üretimi Türkiye’de yasaktır. Dolayısıyla Türkiye’de yerli üreticiler GDO’lu gıda üretmemektedir. Ülkemize bu ürünler yurt dışından aldığımız besinler ile gelmektedir.
Dünya’da GDO’nun Durumu
GDO’lu tarımsal üretim daha fazla verim, daha çok gelir düşüncesi hedeflenerek benimsenmiştir. Bu üretimin %50’lik kısmı ABD’de oluşmaktadır. Son dönemlerde Avrupa Birliği ülkeleri arasında, Yunanistan, Avusturya, Macaristan, Polonya, Fransa, Almanya gibi ülkeler kimyasal maddeli bu gıdaları oluşturmayı bırakmıştır. İspanya’da halk bu durumu protesto etmiş ve GDO’lu ürünlerin üretiminde %35 lik bir azalma olmuştur.
GDO ve Tarım
GDO ile genellikle, yeni geliştirilmiş mikroorganizmaların eldesi, tarımsal ürünlerde
verim artırılması, ürünlerin raf ömrünün uzatılması, çiğ ürünlerde besin unsurlarının ve
bileşenlerinin geliştirilmesi ve bitki ve hayvanlarda hastalıklara direncin artırılması gibi
avantajların sağlanması beklenmektedir.
Halen ticari olarak üretimi yapılmakta olan GDO ürünlere aktarılmış özellikler incelendiğinde, bunların daha çok girdiye yönelik, yani doğrudan çiftçiyi ilgilendiren herbisitlere dayanıklılık, böceklere dayanıklılık, virüslere dayanıklılık gibi özellikler olduğu görülmektedir. En yaygın olarak aktarılan özellik herbisitlere dayanıklılık olup, bu çiftçilerin üretim maliyetlerini önemli ölçüde azaltmaktadır. Dünya genelinde çoğunlukla buğday, mısır, çilek, kiraz, domates, yer fıstığı, pirinç, patates, havuç gibi gıdalarda GDO bulunmaktadır, çoğu üründe raf ömrünü uzatmak , daha hızlı büyümesi , dışardaki yabancı maddelere daha dirençli olması gibi şeyler denenmektedir. İneklerde süt üretimini %10 oranında arttırmak , daha sert peynir yapımını sağlayacak peynir mayası için gıda enzimlerinin üretiminde, besin değeri yüksek gıda üretimi (örneğin A vitamini ve demir içeriği yüksek çeltik üretiminde) gibi alanlarda
da devam etmektedir.
GDO ve İnsan Hayatı Üzerindeki Etkisi
GDO ürünlerin insan sağlığı ve çevre üzerindeki olası olumsuz etkileri uzunca süredir tartışılmaktadır. Bazı ülkeler GDO’ lu ürünlerin üreticisine GDO’lu olduğunu bir etiket ile belirtmesini şart koşmuştur.
Özellikle Avrupa Birliği ve diğer bazı ülke kamuoylarında ise GD ürünlerin insan sağlığı ve çevre üzerine olumsuz etkileri çok yoğun bir şekilde tartışma konusu olmaktadır. Avrupa Birliği üyeleri başta olmak üzere birçok ülke GDO’lu ürünlerden yapılmış veya bunları kısmen içeren (% 0.9) tüm gıda maddelerinin ürün etiketi üzerinde belirtilmesi zorunluluğunu getirmektedir.
GDO’ların insan sağlığı üzerine etkileri konusunda yapılan araştırmalar sonucunda antibiyotiklere karşı direnç, allerjinite ve toksisite gibi etkiler tespit edilmiştir. Ancak GD ürünlerin sağlık üzerinde, özellikle uzun dönemde yaratabilecekleri etkiler üzerinde henüz tam bir bilgi bulunmuyor.