İlk olarak 1800 yıllarda kullanılmaya başlanan Dikloro Difenil Trikloroethan kokusuz ve renksiz olması sebebi ile pek çok ülkede kullanımı görülen tarım ilaçlarından biridir. Bizim ülkemizde de bir dönem böcek ilacı niteliğinde kullanılan, tarımda olduğu kadar insan üzerinde de kullanımı görülen DDT’nin zararları öğrenildikten sonra diğer ülkelerde olduğu gibi bizde de kullanımı yasaklandı. DDT’nin yasaklanmasındaki en önemli etken ise 1960 yıllarında ilacın yalnız böcekler değil kuş çeşitleri başta olmakla birlikte doğaya büyük zararlar verdiği ortaya çıkması etkili olmuştur.

İçerisinde bulunan zararlı maddelerin açığa çıkarılmasının ardından ülkelerde bu ilacın tarım ya da herhangi bir alanda kullanımına engelleme getirildi. Bir döneme damgasını vuran DDT, hakkında çıkan son güncel haberlerle ününü aksi yönde devam ettirdi. Yavaş yavaş kullanıldığı alanlarda etkisi azalsa da tamamen ortadan kalktı mı derseniz cevap; hayır. Hala bazı ülkelerde kullanımı sürdürülen DDT sıtma ile mücadelenin de başrolü konumunda yer almıştır.  

Ülkelerin DDT ile Mücadelesi

Tarımla uğraşanların en büyük sorunları bilindiği üzere ekinlere zarar veren haşerelerdir. Koca bir araziyi etkileri bulunan zararlı haşerelerle mücadele en etkili silahı olarak DDT, bir dönem dünya genelinde kullanılmıştır. Kullanıldığı dönemde zararlı böceklere göz açtırmayan bu tarım ilacının etkisi topraktan öyle kolaylıkla geçmediği sonradan anlaşılmıştır. Zararsız canlıların yaşamlarını etkilemesinin dışında, temas ettiği yüzeyde uzun süre izlerinin silmenin mümkün olmamasının sonuçları yıllar sonra daha net anlaşılmıştır. Günümüzde ülkelerin tamamına yakını DDT ile mücadele halindedir. İnsan varlığının sürdürülmesi için tarım ve hayvancılığın gelişmesi gerektiği ve buna en büyük zararı veren kimyasal ilaçlar arasına adını altın harflerle yazdıran DDT kullanımına karşı sert önlemler alınmaktadır.

Dikloro Difenil Trikloroethan (DDT)’nin Topluma Verdiği Zararlar

Dikloro Difenil Trikloroethan tarımda ağırlıklı olmakla birlikte insanlar üzerinde de kullanıldığı durumlar görülmesi ilacın kötüye kullanımındaki en önemli detaydır. Bununla birlikte zehir olarak adlandırılan Dikloro Difenil Trikloroethan ilacının zararları saymakla bitmiyor. Öncelikle kimyasal içeriğe sahip olması bile başlı başına sorun yaratmaktadır. Kalıcılığının çok fazla yoğun olması da etkilerin uzun bir süre geçmiyor oluşu da ayrıca yarattığı sorunlardan biridir. DDT’nin en net zarara yol açtığı durum ise insanlarda kanser riskini artırmasıdır. DDT kullanıldığı ortamı tamamen etkisi altına almakta ve kuşlar, balıklar başta olmakla birlikte topraktan elde edilen besinler yolu ile insan yaşamına zarar vermektedir.

Toplu hayvan ölümlerine sebep olması da doğal popülasyonu etkilemektedir. Doğanın olağan dengesinin bozulması ve var olan yaşam faaliyetlerinin durmasına kadar etkilerinin görülmesi de ilacın yasaklanmasının ne kadar doğru bir karar olduğunun kanıtı niteliğindedir.

Her ne kadar yasaklanmış olmakla birlikte bazı yörelerde bilinçsizde kullanıldığına dair yapılan haberlerde yer almaktadır. Bu durumlara engel olmak adına ve düzeni sağlamak için DDT’nin zararları konusunda toplumun bilinçlendirilmesi gerekmektedir. DDT’nin kullanımının tamamen durdurulması  başta olmakla birlikte özellikle tarımda zararlı kimyasalların kullanılmasında kontrollü davranmakta fayda var.