Gül Yetiştiriciliği Nasıl Yapılmalı?Tarım Haberleri – Türkiye Tarım Haberleri İnternet Gazetesi

27 Temmuz 2024 - 06:36

Gül Yetiştiriciliği Nasıl Yapılmalı?

Gül Yetiştiriciliği  Nasıl Yapılmalı?
Son Güncelleme :

15 Temmuz 2021 - 9:18

80 views

Gül yetiştiriciliği yetiştirimi hem yüksek kar sağlama oranı ile hem de güzel kokuları ve görüntüleri ile tercih edilen ve belirli bölgeler içerisinde yoğun olarak gerçekleştirilen üretim kaynağı olarak görünüyor. Gül bitkisinin pek çok farklı rengi ve türü bulunabiliyor ve insanlar yetiştirilen güllerden pek çok farklı sektör içerisinde yararlanabiliyor. Üretimi yapılan gül ürünleri hem çiçekleri hem gül suyu hem gül yağı ve pek çok farklı çeşitte üretimi yapılabilecek bir çiçek çeşididir.


Gül yetiştiriciliğinden bahsetmeden önce gül bitkisinden bahsetmek gerekirse

Gül Nedir?

Gül bitkisi gülgiller familyası içerisinde yer alan bir bitkidir. Çok yıllık bitkiler grubunda kabul edilen gül bitki kapalı tohumlu olduğu söylenilebilen bir bitkidir.

Gül Bitkisinin Anavatanı Neresidir?

Gül bitkisinin anavatanı olarak kabul edilen bölgenin Asya olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedeni ise Asya bölgesinde pek çok farklı çeşitte gül yetiştirilmesi ve pek çok farklı gül çeşidinin Asya kıtası içerisinde ortaya çıktığı düşünülüyor olması diyebiliriz. Çeşitlilik Asya Bölgesi içerisinde oldukça yaygındır dünyada geniş alanlara yayılmış biçimlerde gül yetiştiriciliğinin öne çıktığını söyleyebileceğimiz diğer yerler ise Avrupa, Kuzey Amerika, Kuzey Batı Afrika olabilir bu bölgelerde de yetiştiricilik yaygın olarak görülebiliyor olsa da çeşitlilik açısından Asya’dakinden daha çok çeşitliliğin var olduğu söylenemez. Yetiştirilen tür oranı bu bölgeler içerisinde azdır diyebiliriz.


Gül bitkisi farklı türleri ve yetiştirme yerleri görülebilecek bir bitki çeşididir. Genel olarak herkes gül bitkisinin hem kokusundan hem de görüntüsünden kolaylıkla etkilenir bu yüzden sadece gül bahçeleri içerisinde veya gül tarlalarında değil farklı alanlarda da gül yetiştirilmesini görmek mümkün olabilir. Gül bitkisini parklarda ev balkonları içerisinde ev içi odalarda, ofislerde süs bitkisi olarak da farklı renklerde görebilmek mümkün olabilir. Pek çok farklı rengi bulunur ve gül çiçeği toplumlar için kültürel bir ifade taşır diyerek de yanılmayız. Edebiyatta da önemli bir yere sahip olan gül çiçeğinin güzelliği ve kokusu ile dillere destan olduğu söylenilebilir.

Güllerin sınıflandırılması Nasıl Yapılır?

Güllerin sınıflandırılması yapılırken çiçek ve gövde şekilleri göz önüne alınarak bir çiçek sınıflandırılması yapılması mümkün olabiliyor.


Çiçekleri bakımından gül sınıflandırmasına örnek verecek olursak: Yalınkat güller, Yarım katmerli güller, katmerli güller olarak çiçek bakımından gül çeşitlerinin ayrıldığını görebiliriz.

Boyları bakımından ise sınıflandırılmalarına bakıldığı zaman: Bodur (kısa boylu) güller, Yüksek boylu güller, Sarılıcı (sarmaşık) güller olarak görülebilir.


Çiçek açma zamanlarına göre gül grupları: yıl içerisinde bir kere çiçek açanlar, dönemsel olarak yani yıl içerisinde bir defadan fazla çiçek açan güller ve yedi veren güller.
Katmerli çiçek bakımından gül grupları: Çiçekleri küçük katmerli, çiçekleri normal katmerli, çiçekleri büyük katmerli olan güller olarak ayrılabilirler.

Bilinen Gül Çeşitleri nelerdir?

Kaliforniya yabani gülü, kuşburnu, okka gülü, Çin gülü, Rosa dumalis, Rosa eglanteri, kırmızı frenk gülü, Rosa gigantea, rosa glauca, Rosa laevigata, Rosa omeiensis Bataklık gülü (Rosa palustris) Rosa persica Rosa pimpinellifolia Rosa pinetorum Rosa roxburghii Rosa rubiginosa Japon gülü (Rosa rugosa) Rosa sericea Rosa stellata, Rosa virginiana olarak adlandırılabilir.


Gül Bitkisinin çeşitlerine göre farklı özellikleri ile karşılaşmanız mümkün olabilir. Gül türleri birbirine benzeyen özellikler gösteren türler olabilir.

Gül Bitkisinin Özellikleri Nedir?

Gül bitkisinin özellikle kokulu olan türlerine uçucu yağlar bulunduğu biliniyor diyebilir bu yağlar kozmetik sektörü içerisinde özellikle tercih ediliyor olarak biliniyor.


Gül bitkisi kullanılarak ilaç sektörü içerisinde kullanılabilen ve boğaz ağrısı üzerinde etkili olabilecek ilaç üretimi yapılıyor diyebiliriz.


Yine gül bitkisinin ilaç olarak göz nezlesi ve göz kuruması veya kanlanması üzerinde etkili olabileceği biliniyor.


Güller genel olarak mayıs ve haziran aylarında çiçek açabilirler.


Gül yaprakları genel olarak sık ve birbirine bitişik hatta üst üste kat kat görülebilir, sap özelliği olarak ise dikenli saplardan oluştuğu biliniyor.

Gül yapraklarının uç kısımları sivri ve yapraklarının kalan kısımları tırtıklı olarak görülebilir olan çiçek türleridir.


Türkiye İçerisinde en çok görülen gül türünün yabani gül türü olduğunu söyleyebilmek mümkün olabilir.


Gül yetiştiriciliğinin ülkemiz içerisinde yoğun olarak Akdeniz Bölgesi illeri içerisinde bulunan Isparta şehrinde gerçekleştirildiğini söylemek mümkün olabilir. Hatta Isparta şehri ‘’Isparta Gülleri’’ ile özel olarak anılan bir şehirdir. Bu ilde yetiştiriciliği yapılan gül çeşitlerinin genel olarak gül suyu yapımında veya kozmetik alanı içerisinde yoğun olarak kullanıldığını söyleyebilmek mümkün olabiliyor.


Gül bitkisi şehirlerin alan ve çevre düzenlemesinde hoş bir görüntü sağlaması adına tercih edilebiliyor demek mümkün.


Gül bitkisi yetiştirileceği alanlar için fazla güneş almayan alanlar olmalı demek mümkün fakat güneş ışığından faydalanabileceği yarı güneş alan alanlar gül yetiştirimi için uygun olanlar olabilir. Gün ışığını direkt olarak alması gül çiçeğine arar verebileceğinden dolayı yarı gölge olan alanlar gül için uygun olan alanlar olarak görülebilir.

Gül yetiştirilen ortamın çok soğuk veya çok sıcak olmaması gül bitkisinin gelişimi için önemli özellikler arasında bulunur diyebiliriz. Gül yetiştirimi için sağlanan alanlar için uygun görülen sıcaklık ılık hava sıcaklıklarıdır demek mümkün. Oda sıcaklığı derecesi gül için ideal sıcaklık olarak söylenilebilecek bir sıcaklık olabilir.


Eğer ev içerisinde saksı yetiştiriciliği tercih ediyorsanız gül bitkisi için saksı değişiminin 2 defa yapılması önerilebilir. Saksı değişimi için uygun sıcaklık ise havaların sıcak olduğu zamanlar olarak söylenilebilir.


Gül sulanması bitki kökünün hafif kalacağı bir biçimde gerçekleştirilmesi gerektiğini söyleyebiliriz. Gül bitkisi fazla kuru veya fazla ıslak toprak çeşitlerinden hoşlanmayabilirler. Yaz ayları içerisinde gül bitkisinin sulanma sıklığı arttırılabilir. Gül bitkisi mayıs ve haziran ayları içerisinde yani ilk bahar sonu yaz başı dönemde çiçeklenen bitki türleri olarak biliniyor olgunlaşmanın da hızlı olması ile daha fazla suya ihtiyaç duyabiliyor. Kış ayları içerisinde ise gül bitkisi yapraklarını dökerek uyku evresine geçen bir bitki türü olduğu için özellikle bu ayları içerisinde daha az suya ihtiyaç duyarlar diyebilmek mümkün olabilir. Fakat kış ayları içerisinde gül bitkisinin aşırı soğuktan ve don olaylarından etkilenmesi yaz ayları içerisinde çiçek açmasının önüne geçebileceğinden bu aylar içerisinde aşırı soğuktan ve özellikle don olaylarından güllerin korunmasının önemli bir nokta olduğunu söyleyebiliriz.

Gülün iyi bir biçimde yetişmesini sağlayabilmek adına çiçeğe yeterli vitamin ve mineralin sağlanmasının önemli bir durum olduğunu söyleyebilmek mümkün. Ortalama olarak yılda 2 defa gül bitkisi için vitamin ve mineral desteği sağlamanız uygun olabilir.


Güller gül tohumu haricinde vejetatif olarak da çoğaltılan bitki türleri olarak göze çarpıyor. Bitkileriniz için belirlenen ve uygun olduğu söylenilen çoğaltma mevsimi ise Nisan Ayı olarak görülebiliyor. Doğru bir çoğalta işlemi uygulanan gülün yeni çiçek vermesi oldukça kısa sürede gerçekleşebiliyor diyebiliriz.