Kestane Hasatında Gündem Gal Arısı!Tarım Haberleri – Türkiye Tarım Haberleri İnternet Gazetesi

27 Temmuz 2024 - 02:50

Kestane Hasatında Gündem Gal Arısı!

Kestane Hasatında Gündem Gal Arısı!
Son Güncelleme :

07 Ekim 2022 - 9:40

118 views

Türkiye’de yetiştirilen ve gelir kaynaklarından birisi olan kestane yetiştiriciliğinde bir süredir gal arısı tehditi sürüyor. Bir süredir belli aralıklarla kendisini gösteren gal arıları bu yıl Erfelek ilesi sınırlarında tehdit haline gelmekte. Köken olarak Çin’de yaşamını sürdüren gal arısı ilk olarak 2014 senesinde İtalya’dan ülkemiz sınırlarına geldiği gözlemlenmektedir. İlk olarak Yalova’da ormanlık alanda kestane ağaçlarında görülen gal arısı ile mücadele hala sürdürülmektedir.

Kestane yetiştirilmesinde büyük tehdit olan gal arısı 2020 senesinde Türkeli ilçesinde kendisini tekrar göstermesi ile beklenen hasat oranlarını fazlasıyla düşürmeye sebep olmasından dolayı bilinirliği bu süreçte daha çok artış göstermektedir. Belirli aralıklarla kendisini gösterse de en çok ses getirdiği dönem, en fazla zarar verdiği tarihlerde dikkat çekmektedir. Son olarak ise bu yıl içerisinde kendisini göstermeye başladı. Kestane yetiştiriciliğine önemli merkezlerden birisi olan Erfelek çevresinde gal arılarının görülmesi büyük tedirginlik oluşturmakta.

Gal Arısının Zararları Nelerdir?

Gal arısı kestane ağaçlarına larvalarını bırakıyor ve bu da ağacın meyve vermesini engelliyor. Kestanenin meyvesi ayrı, balı ayrı gelir oluşturur. Dolayısıyla da kestane rekoltesinde yaşanacak düşüş iki anlamda geliri etkiler. Çiftçilerin bu sebeple kâbusu haline gelen gal arılarına çözüm üretilmedikçe kestane üreticiliğinin geleceği büyük tehdit altında.

Gal arısı kendisini ilkbahar döneminde göstermeye başlamaktadır. Bu dönem kestanelerin de ilk çiçeklenme dönemine denk gelir. Arıların bu süreçte ağaçlara larva bırakmasından dolayı da kestane ağaçlarının meyve vermesine engel oluşturması söz konusu. Sonuç olarak da hasat döneminde beklenen oranların çok altında bir hasat elde ediliyor. Yalnız meyve vermesini engellemekle kalmamakla birlikte, kestane ağaçlarının kurumasına kadar sonuçlarının görülmesi kestane üreticiliği ile uğraşanların büyük problemlerinden biridir.

Belirli bir bölge ile sınırlı kalmayan ve görülmelerinin ardından ülke geneline yayılmaları gal arılarına bir çözüm üretilmesi gerektiğinin en önemli kanıtıdır. Gal arıları ne kadar geniş alanlara yayılırsa o derece tehlike oranı artacaktır. Gıda üretiminin düşmesine engel oluşturan her problemin çözümü yapılmadığı takdirde gelecekte büyük sorunlar açığa çıkabilir.

Gal arısına karşı bazı ağaçlar direnç gösterirken bazıları hızla solmaya başlıyor. Özellikle genç ağaçlar bu saldırıya çok fazla direniş gösteremiyor. Bu da gelecek dönemde kestane yetiştiriciliğinde ciddi kayıplar olmasına sebep olabilir. Geçtiğimiz sezonda 500 tonluk değerlerin hasat döneminde 350 tona düşmüş olması tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor. Bu yılda düşüşlerin olabileceğine dikkat çeken Erfelek Ziraat Odası Başkanı Ali Koca, birkaç senedir sorun haline gelen gal arısının yaşattığı verim düşüklüğüne sebep olduğunu vurguluyor.

Gal Arısı ile Mücadelede Torymus Sinensis Etkisi!

Gal arısına karşı önlem olarak en etkili yöntemler yine doğada bulunan canlıları kullanmaktır. Biyolojik mücadele örneklerinden olan bir yöntem de gal arılarına karşı kullanılıyor. Biyolojik mücadele bilindiği gibi tarım alanında canlılardan gelen zararlara karşı zirai ilaçlara başvurmak yerine, yine doğada bulunan bir canlı türünden yardım almayı kapsayan çalışmalardır. Gal arılarının kestane üretiminde verdiği zararlara karşı da torymus sinensis böceğinden yardım alınıyor. Arıların görüldüğü bölgelere salınan bu böcek türü, gal arılarını yuvasında buluyor ve etkisiz hale getiriyor. İtalya ile bu konuda iş birliğine gidilmesi ve bu canlıların ülkemizde üremeleri adına çalışmalar yapılması gal arıları ile mücadelede önemli rol oynamaktadır. Gal arılarının ülkemizde yayılmasını önlemek ve daha fazla alanda hakimiyet kurmasını engellemek adına yapılacak her çalışma önemli olmaktadır. Ki etkili yöntem olarak torymus sinensis kullanmak şimdilik  en doğru adım olarak görülmektedir.